2020 YKS sonuçlarının açıklanması ile birlikte sonuçlarını gören öğrenciler büyük bir şaşkınlık yaşadılar. Çünkü YKS’nin ardından hesaplanan netlerin, 2019 verileriyle kıyaslanmasının sonrasında elde edilen puanların istediği bölümü tutturabileceğini düşünen birçok öğrenci sonuçların açıklanmasıyla birlikte sayısal, eşit ağırlık ve sözel puan türünde gelen sıralamaları görünce ciddi bir şok yaşadı. Aslında bu işin uzmanları olarak böyle olacağının
2020 YKS sonuçlarının açıklanması ile birlikte sonuçlarını gören öğrenciler büyük bir şaşkınlık yaşadılar. Çünkü YKS’nin ardından hesaplanan netlerin, 2019 verileriyle kıyaslanmasının sonrasında elde edilen puanların istediği bölümü tutturabileceğini düşünen birçok öğrenci sonuçların açıklanmasıyla birlikte sayısal, eşit ağırlık ve sözel puan türünde gelen sıralamaları görünce ciddi bir şok yaşadı. Aslında bu işin uzmanları olarak böyle olacağının bilincindeydik ve öğrencilerimize bu yönde telkinler verdik. Çünkü her sınav yapıldığı yıla özeldir. 2019 ve 2020 yıllarında yapılan YKS’yi karşılaştırdığımızda inanılmaz farklı sınavlar olduğunu görmekteyiz. Bunun sebebi bu 2 sınavın da zorluk ,seçicilik ve eleyicilik derecelerinin birbirinden farklı olmasıdır. Sınavların açıklanmasıyla bir yandan okulumuzun YKS Türkiye1.liği çıkartmasının verdiği mutluluğu yaşarken bir yandan da ÖSYM’nin resmi sitesinde açıklamış olduğu sayısal verileri, özellikle de 2020 YKS SINAV PUANLARI YIĞINSAL DAĞILIM TABLOSUNU, 2019’un verileriyle karşılaştırdım. Elde ettiğim sonuçlar, sınavdan önce tahmin etmiş olduğum aynı puanların sıralama olarak çok gerilere gitmesinin belgesi gibiydi. Bunu daha da somut hale getireyim ve çarpıcı birkaç örnekle açıklayayım: 2020 YKS’de sayısal puan türünde 460 ve üzeri puan alan öğrenci sayısı 7.126 iken 2019 YKS’de 460 ve üzeri puan alan 2.967 idi. Yani bu yıl yapılan YKS’de 460 puan üzerine fazladan 4bin öğrenci gelmiş oldu. Bunlar da üst puan sıraları ayrıca. Daha düşük puanlarda ise çok ciddi yığılımlar söz konusu. Örneğin 2020 YKS’de 360 ve üstü puan alan öğrenci sayısı 88.287 iken ,2019 YKS’de bu sayı 55.103. Yani geçen yıla göre bu puan dilimine fazladan 33 bin öğrenci daha eklenmiş. Bu örnekler gitgide de çoğaltılabilir. Ama bu örneklerle sizleri sıkmak istemiyorum. Peki ne yapmamız gerekir, böyle bir durumla karşı karşıyayken nasıl bir yol izlemeliyiz? *Öncelikle her yıl çok önemli olan ama bu yıl çok daha önemli olan bir mevzu var: Mutlaka bu işin gerçek anlamda uzmanından yardım alın. Çünkü sınava hazırlanmak ve sınava girmek kadar önemli bir başka şey daha varsa o da tercih aşamasında bu işin gerçekten uzmanı olan ve sınavların analizlerini doğru yapıp isabetli tahminlerde bulunarak öğrencilerimize nokta atışı tercihler yaptırabilen bir uzmandan yardım almak. Nitekim bu eylem ciddi bir deneyim ve bilgi ister. Bu anlamda elimizden geldiğince kendi öğrencilerimizin yanı sıra ilimizden de ihtiyacı olan insanlara rehberlik hizmeti vereceğiz. *Tercih döneminde bilgi kirliliği hat safhada olur. İnternette yer alan ve güncel olmayan tercih robotları sizleri yanlışlara sevk ederek bu yönde mağduriyet yaşamanıza neden olabilir. Bunun yerine mutlaka YÖK’ün hazırlamış olduğu ve her yıl güncellediği https://yokatlas.yok.gov.tr/ uzantısındaki resmi internet sitesinden faydalanın. Bu sitede bir bölüme giren öğrencinin profilinden tutun , seçmek istediğiniz üniversitenin akademik yapısına kadar tüm bilgilere ulaşabilirsiniz. *Sakın 2020’de almış olduğunuz puana bakıp sıralamayı umursamadan puanı baz alarak bir liste oluşturmayınız. Aksine oluşturacağınız liste tamamen başarı sıralamanıza göre ve bulunduğunuz dilimle alakalı olsun. İsabetli olarak belirlenmiş bir üst ve alt limit hesap edilerek bir liste oluşturmalısınız. Tercihlerde işinize yarayacağını düşündüğüm bir takım anekdotları da paylaşmakta fayda var. 2020 üniversite kontenjanlarını incelediğimizde Tıp fakültelerinde % 9,Diş Hekimliği fakültelerinde %15,Hukuk Fakültesi %1, Beslenme ve Diyetetik kontenjanı %12, Hemşirelik kontenjanı %9 arttı. Bu artışlar tercihlerde mutlaka ön planda tutulması gereken önemli gelişmelerdir. Geçen sene 76.665 olan toplam mühendislik kontenjanı bu sene 70.396’ya düşürülmüş. 79 mühendislik programının (sizce de biraz fazla değil mi?), 36 tanesinde kontenjan düşüşü görülürken, 32’sinde kontenjanlar artmış. Toplamdaki düşüşün en önemli nedeni İnşaat Mühendisliği kontenjanının 12.070’den 8.271’e düşmüş olması (%31). Tam 136 üniversitemizde bu program mevcut! Hatta ikisi yeni açılmış! Sadece 5 üniversite kontenjan artırırken, 98 üniversite kontenjanlarını azaltmış. 42 üniversite kontenjanlarını yarı yarıya veya daha fazla azaltmış. Kontenjanında ciddi olarak düşüş görülen diğer mühendislikler 1.219 düşüş ile (%12) Makina, 877 düşüş ile (%8) Elektrik-Elektronik. Öte yandan iki mühendisliğin kontenjanlarında ciddi bir artış görülüyor: 834 artış ile Bilgisayar Mühendisliği ve 835 artış ile Yazılım Mühendisliği. Beş büyük mühendislik hala aynı: Bilgisayar, Elektrik-Elektronik, Makina, İnşaat ve Endüstri. Adaylarımıza önerim mühendislik tercihlerinde ara mühendislikler yerine mutlaka temel mühendislikleri tercih etmeleridir. Tıp fakültelerine ilişkin çok olumlu bir gelişmeyi de paylaşmakta fayda görüyorum. Bu sene tıp okumak isteyen öğrenciler için oldukça şanslı bir sene. 2018’de 14.325 olan tıp kontenjanı 2019’da %5 artış ile 15.050’ye çıkmıştı. Bu sene ise %9’luk bir artış ile 16.448’e çıktı. ÜniVeri raporuna göre mezunların en yüksek maaş ile en hızlı iş bulduğu alan tıp olduğundan, bu artışın çok doğru olduğunu düşünüyorum. Atatürk, Uludağ, Çukurova, Ege, ve Sağlık Bilimleri üniversitelerinde (oldukça yüksek olan) kontenjanlar 30 azaltılırken, 64 üniversitede kontenjanlar 10 ila 40 arasında artırıldı. Bunun yanında devlet üniversitelerinde 7 (Malatya, Bandırma, ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin Adana, Bursa, Erzurum, İzmir ve Trabzon fakülteleri) ve vakıf üniversitelerinde 5 (Ankara Medipol, Arel, Atlas, İstanbul Sağlık ve Teknoloji, ve İzmir Tınaztepe) yeni tıp fakültesi açıldı. Toplam 16.448 kontenjanın %82’si devlet tıp fakültelerinde. Bunun yanında vakıf üniversitelerinin tam burslu oranlarının %15’e çıkarıldığını da düşünürsek, bu sene tıp fakültelerine girmenin biraz daha kolay olabileceği (ve puanların az da olsa düşebileceği) sonucuna varabiliriz. Şimdilik söylemek istediklerim bu kadar…Bu süreçte hepinize başarılar diliyorum. Tercih işi birazcık da şansa dayalı olduğu için iyi şanslar diliyorum. KARDELEN ANADOLU VE FEN LİSESİ REHBERLİK KOORDİNATÖRÜ LEVENT ÖRÜN